Çin’in 2021’deki yasaklara rağmen yeraltı madenciliği yeniden büyüdü ve ülkenin Bitcoin ağındaki küresel işlem gücündeki payı yüzde 14–20 aralığına yükseldi. Sincan ve Siçuan’daki enerji fazlası bu dönüşümü desteklerken, süreç Bitcoin’in hiçbir ülke tarafından tamamen kontrol edilemeyeceğini gösteriyor.
Çin, 2021 yılında uygulamaya koyduğu Bitcoin madenciliği yasağıyla işlem oranında büyük bir düşüşe neden olmuştu.
Ülkedeki madencilik tesisleri kapatılmış, birçok şirket faaliyetlerini Kazakistan, Rusya veya ABD gibi bölgelere taşımak zorunda kalmıştı.
O dönemde pek çok uzman, Çin’in bu sektöre geri dönemeyeceğini düşünüyordu.
Aradan geçen dört yılın ardından tablo değişti.
Ülkede yeraltı madenciliği sessiz şekilde yeniden büyüdü ve Çin’in küresel hash gücündeki payı yüzde 14–20 aralığına yükseldi.
Böylece Çin, yeniden dünyanın en büyük üç Bitcoin madencilik merkezinden biri haline geldi.
Bu dönüşümde özellikle Sincan ve Siçuan gibi enerji fazlası bulunan bölgeler belirleyici rol oynuyor.
Bölgelerdeki düşük maliyetli elektrik üretimi, madencilerin kapalı sistemlerini yeniden çalıştırmalarını sağladı.
Benzer süreçler başka ülkelerde de yaşandı.
Rusya da başlangıçta kripto paraya karşı sert bir tutum benimsemesine rağmen daha sonra madenciliği yasal zemine oturttu.
Örnekler, Bitcoin’in merkeziyetsiz yapısının tek bir ülkenin politikalarıyla tamamen sınırlandırılamayacağını bir kez daha gösteriyor.
